YENİ PROJE

DUVAR PANOSU, ESKİZ

WALL HANGİNG İDEA 











Bir süredir bu çizimler için elimdeki kumaşları tek tek gözden geçiriyorum.










Bu satenleri çok seviyorum çünkü renkleri çok uyumlu ve birlikte harikalar yaratırlar.
Ama parlaklıkları itiyor..


Aşağıdakileri kullansam ki, çoğu şönil ve yünlü, kumaşların doku ve karakterleri uyumsuz ama renk tonları da istediğim gibi.. Bazıları döşemelik kumaşlardan arta kalanlar.. 



Düşünüyorum..  Öyle çok kolay çıkmıyor.. 

Şimdi haftalarca belki de aylarca ara ara hep bu yapmak istediğim projeyi düşünüp, evin içinde dolandıkça bir şeyleri oldurmaya çalışacağım.. 








Son günlerde tekstil ve nakış içeren duvar süslemelerini araştırıyorum.

Bu konuda müthiş güzel projeler var.. Özellikle çok beğendiğim bir tekstil sanatçısından bahsetmek istiyorum. 

Sharon Mccartney. 





Etkileyici bir tekstil sanatçısı. Çok güzel ifade etmiş; ''Doğa sanatı gerçekleştirmek için müthiş güzellikler sunar''.


Kumaş, iplik, lif, elyaf hepsini bir arada kullanarak,  sonsuz keyifli projeler çıkarmış..


Ama doğaya bakışınız ve gördüklerinizden neler çıkarıp bu malzemelere ne anlamlar yükleyebileceğiniz çok daha önemli.. Tasarım gerçekten bir süreçmiş.. Önce hafızanız, beyninizin her bir hücresi bilgiye ve görsele doymadan bunu gerçekleştirmek mümkün değil.. 
Duygularınız, geçmiş tecrübeleriniz işin içine katılmadan ve ihtiraslı bir istek, arzu hissetmeden tasarımın ilk adımını atmak mümkün değil..



Ve tüm bunları kendi stiliniz ve  dünyayı nasıl gördüğünüzle birleştirdiğinizde üretmeye başlıyorsunuz. Ben hala tüm bu saydığım kombinasyonları yapmaya çalışan bir öğrenci gibi hissediyorum. 


Eğer bir gün şu ana dek gördüğüm, dokunduğum, bildiğim her şeyin çok dışında yepyeni bir ŞEY'E ulaşabilirsem, hatta hiç bir şeyden esinlenmeden, sadece öyle olması gerektiği için, olduğu gibi bir ŞEY'i yoktan var edebilirsem, bunu önce hayal dünyamın içinde sonrasında bilgi hazinemin ve hayat boyu edindiğim tüm akademik bilgilerimle harmanlayıp yepyeni  bir fikre varabilirsem,  gerçek tasarımın sınırlarına ulaşmış olacağım.. İşte sadece o an, bu özgün ve bana ait olacak.. 



Yoksa, şu ana kadar ne yaptıysam sadece esinlendiğim ve bilgilerimin tekrarından, harmanlanmasından ve hep beynimin içinde gizli kalmış bir minik çekmecenin içindekileri taklit etmemden kaynaklanan bildik bir anı yaşıyor, yaşıyor olacağım.. 



Ama bildiğim çok çok önemli bir başka şey ise taklit etmeden ve esinlenmeden, örneklenmeden ve benzetmeden bu hayal dünyası ve özgün tasarımın bahçesine atlayamayacağım.. 


Minik bir kuzu gibi o bahçeye atlayabileceğim ve artık yünleri palazlanmış ve sıklaşmış, hatta semirmiş bir koyun olabileceğim o anı hasretle bekliyorum. ''Evet! oldum ben artık!'' diyebileceğim o anı bekliyorum.. 


Olgunlaşmamın ve gerçekten yaratıcı tasarım sürecinin içinde olduğumda, yapabileceklerimin sadece bende olabilen renk, doku, çizgi, desen ve oranlar içinde bir stil geliştirebileceğini görebiliyorum. Görebildiklerimin yavaş yavaş nasıl hayata geçebileceğini hissederek bekliyorum..

Ama şunu da biliyorum ki, henüz en iyi kitap yazılmadı, en iyi resim yapılmadı, en iyi film çekilmedi.  Ben sanatçı değilim, zanaatçıyım.. Ama henüz en iyi nakışımı yapmadım..  

Tabii, bu arada birileri ufak ufak kendi stillerinde şimdilik en iyi işlerini yapmaya devam ediyorlar. 
Sharon Mccartney de onlardan biri..

Tekstil sanatını özgün bir stilde tüm genelin beğenisini kazanarak yapıyor bence.  



Aynen aşağıdaki gibi...











Renk, desen ve oranlar etkileyici bir kompozisyon ve temada olunca işte böyle harikalar çıkıyor ortaya..






Her biri tek tek birer mücevhere benzeyen bu  duvar süsleri bir araya gelince güçlü bir kompozisyon ve güçlü bir etki yaratmış.. 


Bakınca tek gördüğüm uyum, renklerin ahengi, desenlerin usulca birbirini takip edişi, dinginlik ve sadelik..


Huzurla doğanın içinden çıkmış birer obje gibi.. 
Her biri ayrı bir serüven, ayrı bir yaratma sıkıntısı, doğum sancısı gibi.. 
Ellerine sağlık diyelim..


Bense tüm bu yazı ve görsellerden aldıklarımı gene beynimin içindeki minik çekmeceme koydum ve esinlenerek heves ettiğim bu türde ne yapabileceğimi düşündüm.. 

Ön eskizimde 4 parçadan oluşan bir duvar panosu, daha doğrusu duvar süslemesi planladım. 


Henüz çok minik bir fikir.. Ama bir kaç günün içinde bu fikir büyüyecek, her bir parçanın rengi, dokusu, deseni, çizimi yavaş yavaş belirginleşecek ve daha mükemmel bir eskiz çizmeme yarayacak.. 

Ve muhtemelen o son çizdiğim eskizle kumaşlara göz gezdirip, çekmeceleri karıştırıp, kutuların içindeki malzemeleri masaların üstüne döküp, iplikleri yanlarına taşıyıp, uzun uzun inceleyip, ne yapacağıma karar vereceğim..  

Muhtemelen bu da en iyi işim, nakışım olmayacak.. 


&&&







Yorumlar

Popüler yayınlar